Arabuluculuk Uygulaması


2018 yılının başından itibaren işçi ile işveren arasındaki uyuşmazlıklar bağlamında hayatımıza giren arabuluculuk uygulaması, 1 Ocak 2019 yılı itibariyle ticari uyuşmazlıklar için de dava şartı olarak kabul edilmeye başlandı. Bu karar sonucu ticari davalardan önce arabulucuya başvurulmadığı takdirde davalar direkt olarak reddediliyor.

7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile birlikte ticari davalarda dava şartı olan arabuluculuk yönetmeliği gereği bir zorunluluktur.

Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar açıkça belirtilmiş ve sayılmıştır. Ticari dava kabul edilebilecek durumların sayısı oldukça çoktur, yalnızca ticari işletmeleri ilgilendirmeyen havale, vedia, fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklar istisna tutulmuştur.

Bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin olan ve Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilen durumlar ticari uyuşmazlık olarak kabul edilir ve arabuluculuk bir dava şartı olarak aranır. Bunların dışında “nispi ticaret davaları” olarak belirlenen davalar için her iki tarafında ticaret ile uğraşması ve uyuşmazlığın ticari işletmeler arasında olması şartı bulunmaktadır.